Pazar, Mayıs 10, 2015

Annesi olmaktan gururlandığım

Bana sorsanız hayattaki en büyük üzüntün nedir diye, annemi küçükken kaybetmem derim.  Çok küçüktüm dağlar kadar yüksek, okyanuslar gibi derin bu acıyla nasıl başedeceğimi bilemedim. Özellikle anneler gününde daha da hissedilen bu acının büyüdükçe dağlarını tepe, okyanuslarını  deniz yapabildim ama o yokluğun acı verme halini hiç yok edemedim.
İkinci soru olarak peki en büyük sevincin ne diye sorsanız, kızım derim! Dünyadaki en güçlü duyguların başında gelen annelik duygusunu tattığım gün sanırım en sevinçli günümdü.Hayatımdaki en büyük üzüntüm annesizlik, en büyük sevincim anneliğimse bu yazımı yokluğuyla üzüldüğüm anneme değil, varlığıyla mutlu olduğum sevinç duyduğum kızıma yazacağım.


Varlığına şükürler olsun dediğim kınalı kuzum...
* 15 gün erken geldiğin ve bir bebekten beklenen erken zamanda "agu" dediğin için başladı seninle ilk gururum.  Hele bir de erkenden çıkan o kırık pirinç tanesi dişlerini gördüğüm zaman ağzında elmas madeni bulmuş gibi sevindiğim..
* Düşe kalka öğrendiğin ilk adımlarını attığında, maraton koşmuşsun gibi gurur duyduğum, badi badi ördeğim benim diye sevdiğim..
* Çalışmaya dönmem gerekiyordu seni anaokuluna bıraktığım gün, sabah bıraktığım yerden seni öğleden sonra aldığımda inat edip içeri gitmediğini söylediler ağlamışsın habire, yüzün gözün toz içindeydi,  o küçücük yaşında kararlılığından ötürü gurur duyduğum.
* Baktınki bu okul işleri uzun sürecek 3 yaşında sen işe git, ben yalnız yaşarım evde diye özgürlük ve bağımsızlık benim kaderimdir diyenim...
*İlkokula başladığında seni tuvalete göndermeyen eğitmen bozuntusuna inat altına işemene üzülme diye, ben senden çok daha büyüktüm işediğimde altıma diye yalan uydurup, inanıp rahatladın diye sevindirik olduğum.
* Yediğin salatalık turşularını benimle paylaşmamak için üstüne yatıp, bana sadece saplarını layık gördüğünde, benim gibi salak olmayıp hakkını korumayı bileceksin diye mutlu olduğum..
* Havaalanına giderken heyecanını anlamayıp, midemde kelebekmi var acaba diyecek kadar küçük olduğun halde, kıta değiştirme maceramızda gücünden güç alacak kadar güven duyduğum..
* Onca farklılıklara, zorluklara, imkan ve imkansızlıklara rağmen değiştirdiğimiz kıtada küçücük yaşına rağmen gösterdiğin büyük direnç için gurur duyduğum.
* Bu ana kadar her şey iyiydi bundan sonrasına garanti veremem diye başlayan ergenliğin ve burnumdan fitil fitil getirmelerine rağmen, umudumu hiç yitirmediğim..
* Bir meşhur olupta tozunu yutamadığım sahnelere çıkıp, showlarda dans edip şarkılar söylediğinde, kendimi Broadway yıldızının annesi gibi hissedip böbürlendiğim...
*  Babamız olmadan yürüdüğümüz hayat yolunda birbirimize anne, baba, dost, akraba olup bazen tek ve hür, bazen de orman gibi hissedebildiğimiz için gücünü ağaçlardan almış dediğim..
*  Doğaya, dünyadaki bütün canlılara ve özellikle insanlar çok acımasız onlara karşı diye hayvanlara olan düşkünlüğüne, maneviyatına saygı duyduğum..
* Mezuniyet töreninde sanki dünyadaki tek üniversite mezunu senmişsin gibi hissettiğim, her anne benim gibi abartılımı kızım dediğimde dürüstçe sen biraz daha fazlasın desende olsun, öyle hissetmekten vazgeçmediğim iki gözüm...
Büyümüşte adam olmuşta sevgilisiyle aynı evde oturacakmış artık diye yuvadan uçmaya hazır küçüğüm benim, gurur listem uzar gider sonu gelmez bu listenin. Bir annenin evladında görmek istediği bütün güzellikleri bana gösterdiğin için sana çok teşekkür ederim.
Küçüğümsün böcüğümsün, hala salıncaktan süperman gibi uçanımsın, dana gözlüm mor menekşem, erik canavarım, saçları kesilince hala ağlayanım;  içim acır ne kadar büyük olursan ol sen düştüğünde, ama olur da bir gün yine düşersen küçükken düştüğün gibi, nerde olursam olayım "öpimde geçsin" derim ben, sakın unutma annesi olmaktan gururlandığım!